İDARİ YAPI


a. İdari Tarihçe

b. İdari Bölünüş
C. İlçeler
C.1 Merkez İlçe
C.2 Ahmetli
C.3 Akhisar
C.4 Alaşehir
C.5 Demirci
C.6 Gölmarmara
C.7 Gördes
C.8 Kırkağaç
C.9 Köprübaşı
C.10 Kula
C.11 Salihli
C.12 Sarıgöl
C.13 Saruhanlı
C.14 Selendi
C.15 Soma
C.16 Turgutlu


a.1 İdari Tarihçe
Manisa ve çevresi tarihi devirlerde Hititler, Akalar, Frigyalılar, Lidyalılar, Persler, Makedonyalılar, Bergamalılar, Romalılar ve Bizanslılar tarafından yönetilmiştir. Saruhan Bey, 1313 yılında Manisa’yı Bizanslılardan aldıktan sonra bu şehri beyliğin merkezi yapmıştır.
Saruhan Beyliği 1410 yılında kesin olarak Osmanlı İmparatorluğu sınırları içine alındıktan sonra Manisa Şehzade Sancağı yapıldı. 1437-1595 tarihleri arasında Manisa ve yöresi şehzadeler tarafından yönetildi. Fatih Sultan Mehmet ve Kanuni Sultan Süleyman burada yöneticilik yapmışlardır. III. Mehmet 1595’te padişah olunca padişah çocuklarının vali olma geleneğini kaldırdı. Bu tarihten sonra Manisa’nın yönetimi Anadolu beylerbeyine bağlı sancakbeylerine bırakıldı.
Osmanlı İmparatorluğu yönetim bakımından Rumeli ve Anadolu olmak üzere iki eyalete bölünmüştü. Eyaletler, sancaklara, sancaklar kazalara ayrılmıştı. Manisa bu yönetim düzeni içinde 1595-1836 tarihleri arasında merkezi Kütahya olan Anadolu eyaletine bağlı Saruhan Sancağı idi 1831’de Manisa, Saruhan Sancağı olarak Anadolu Eyaleti’ne bağlı görünmektedir. 1836 yılında yapılan idari değişiklikte Aydın eyalet merkezi olunca, Saruhan Sancağı Anadolu Eyaleti’nden alınıp, İzmir ve Menteşe sancakları ile birlikte Aydın Eyaleti’ne bağlandı. 1845’te Saruhan Sancağı Aydın Eyaleti’nden ayrılarak, Saruhan Eyaleti oldu. 1847’de Saruhan yeniden Aydın Eyaleti’ne bağlandı. 1867 Vilayet Nizamnamesi ile eyalet sistemi kaldırılarak vilayet sistemine geçildi. Bu yönetsel düzenlemelerde Saruhan Sancağı, Aydın vilayeti sınırları içinde idi. O yıllarda Saruhan Sancağı’nın; Manisa, Turgutlu, Kula, Gördes, Akhisar, Eşme, Demirci, Alaşehir ve Adala olmak üzere 9 kazası bulunmaktaydı. 1878 yılı bilgilerini içeren ilk Aydın salnamesine göre ise kaza sayısı 11’e yükselmiştir. Saruhan Sancağı’nın 1890 yılında 11 kazada, 19 nahiyesi ve toplam 985 köyü bulunmakta idi. Kurtuluştan sonra Aydın’dan ayrılarak bağımsız bir sancak haline getirildi. 1924 yılında tüm mutasarrıflıkların vilayet sayılması üzerine Saruhan Sancağı da vilayet oldu.
24.10.1926 tarih ve 4248 sayılı kararname ile haberleşme ve işlemlerde kolaylık sağlanması bakımından Saruhan ilinin adı Manisa olarak değiştirilmiştir. 1953 yılında Uşak ilinin kurulması ve Eşme ilçesinin buraya bağlanması ile ilçe sayısı 10’a düşmüştür. Bugün ise Manisa; Merkez ilçe dışında, Ahmetli, Akhisar, Alaşehir, Demirci, Gölmarmara, Gördes, Kırkağaç, Köprübaşı, Kula, Salihli, Sarıgöl, Saruhanlı, Selendi, Soma ve Turgutlu ilçelerinden oluşmaktadır.

 

b. İdari Bölünüş
Manisa ili idari yönden 16 ilçe, 12 bucak ve 778 köye ayrılmıştır. Ahmetli ve Gölmarmara 1987 yılında, Köprübaşı ise 1990’da ilçe statüsüne kavuşmuştur.
Merkez ilçe ile birlikte 16 ilçesi bulunan ilde; ilçelerle birlikte belediye örgütü kurulmuş 84 belediye yerleşim birimi, 779 köy ve 684 köy altı yerleşim birimi mevcuttur. Saruhanlı ilçesi en fazla belediye yerleşim birimine, Demirci ilçesi en fazla köye, Selendi, Kula ve Alaşehir ilçeleri en fazla köy altı yerleşim birimine sahip ilçelerdir.
Manisa belediye yerleşim yeri sayısı yönünden Türkiye'de beşinci, köy sayısı yönünden 10., toplam nüfus büyüklüğü yönünden 12., il merkezi nüfus büyüklüğü yönünden 26., yüzölçümü yönünden 81 ilimiz arasında 16. sırada yer almaktadır.


C.İlçeler


C.1 Merkez İlçe
Manisa merkez ilçenin
yüzölçümü 2125 km2 olup, ilin en büyük ilçesidir. Bergama, Aliağa, Bornova, Kemalpaşa, Menemen, Saruhanlı ve Turgutlu ilçeleri ile komşudur. Gediz Nehri ile Manisa Dağı arasında yoğunlaşan bir yerleşime sahiptir. Merkez ilçe idari yönden 85 köy, 13 belediyeye ayrılmıştır.
Kentleşme hızı, Türkiye ortalamasının üzerindedir. Celal Bayar Üniversitesi’ne bağlı olarak merkezde Tıp Fakültesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Beden Eğitimi ve Spor Yüksek Okulu, Sağlık Yüksek Okulu ve Uygulamalı Bilimler Yüksek Okulu, Muradiye beldesindeki kampüste ise Fen-Edebiyat ve Mühendislik fakülteleri öğrenim vermektedir.
Merkez ilçede yer alan Spil Dağı iç turizm anlamında büyük ilgi görmektedir. Manisa Müzesi gerek yapı ve ortamı, gerekse envanterindeki eserler ile seçkin bir yere sahiptir.
Ulucami ve Külliyesi, Muradiye Camii ve Külliyesi, Sultan Camii ve Külliyesi, Hatuniye Camii ve Külliyesi çok önemli tarih ve turizm hazineleridir.
İl merkezi, 1970’li yıllardan başlayarak sanayi ve ticaret sektörlerinde büyük gelişmeler sağlamıştır. Kenan Evren Sanayi Sitesi, Merkez Organize Sanayi Bölgesi ülkemizde birçok ilki gerçekleştirerek faaliyet göstermektedir. Manisa, ayrıca 2004 yılında Financial Times tarafından düzenlenen proje yarışmasında dünyada en iyi yatırım kenti seçilmiştir.


C.2 Ahmetli
Ege Bölgesi’nin iç kısmında yer alan Ahmetli ilçesi; doğusunda Salihli, batısında Turgutlu, kuzeyinde Gölmarmara ve Saruhanlı, güneyinde Ödemiş ilçeleri ile çevrilidir. Deniz seviyesinden yüksekliği 83 m. olan ilçenin yüzölçümü 240 km2’dir. İlçe merkezi yerleşim yeri olarak Gediz Havzası’nda bulunmaktadır. Doğal yapı olarak genelde yüksek olmayan dağlar ve Gediz Ovası’ndan meydana gelmektedir. Güneyinde Bozdağlar, kuzeyinde Çal Dağı ilçeye paralel Ege Denizi’ne dik olarak uzanmaktadır. İlçe ve çevresine genelde Akdeniz iklimi ve bitki örtüsü hakimdir.

İlçe ekonomisi tarıma dayalıdır. Tarım ürünlerinin başlıcaları üzüm, tütün, pamuk, yaş sebze ve meyvelerdir.


C.3 Akhisar
Manisa’nın en büyük, Türkiye'nin 8. büyük ilçesidir. Akhisar Manisa'ya 52 km., Ege Denizi’ne 100 km. uzaklıktadır. Denizden yüksekliği 106 m., yüzölçümü 1680 km2’ dir.


Adını verdiği verimli ovaya kurulan kent, ulaşım bakımından İzmir-İstanbul karayolu gibi işlek bir yol üzerinde bulunmaktadır.
İlçede başlıca geçim kaynağı tarımdır. Özellikle dünyaca ünlü “Şark tütünü”nün en nitelikli türleri Akhisar Ovası’nda yetişir. Zeytincilik ise son yıllarda ivme kazanmıştır. Pamuk, çekirdeksiz üzüm önemli ürünleridir.

İncil’de anılan Ege Bölgesi’ndeki 7 Kilise’den birinin Thyateira Kilisesi olması nedeni ile “İnanç Turizmi” kapsamında önemli ziyaret yerlerinden biridir.

 

C.4 Alaşehir
Alaşehir İlçesi, İç Ege Bölgesi’nde, Batı Anadolu'daki doğu-batı yönlü ovalardan biri olan Gediz Ovası’nın doğu kesiminde bulunmaktadır. İ.Ö. 150-158 yıllarında Pergamon Kralı II.Attalos (Phildelphos/Kardeş) tarafından Philadelphia adıyla kurulmuştur. İpek Yolu üzerinde bulunması nedeni ile ticari açıdan büyük önem kazandı. Kral II.Attalos’un vasiyeti üzerine Pergamon Krallığı’nın Roma İmparatorluğu’na geçmesiyle Roma topraklarına katıldı.

Ankara - İzmir karayoluna 35 km.' lik asfalt ile bağlı olan ilçe, il merkezine 110 km. uzaklıktadır.
Alaşehir Ege Bölgesi'ndeki tarımsal üretim merkezinin arasında önemli yer tutmaktadır. Türkiye'nin üzüm ovası olan Manisa'da 2/3'lik kısmı Alaşehir'de bulunmaktadır. Alaşehir'de 60 üzüm ihracatı yapan firma, 40 üzüm işletmesi, 1 Tariş Üzüm Entegre Tesisleri ve Suma Fabrikası ile Sarıkız Maden Suyu Fabrikası bulunmaktadır.

İlçede önemli sayıda arkeolojik sit alanı ve tescilli eski eser bulunmaktadır. Bunların başlıcaları arasında Surlar, Şeyh Sinan Türbesi, St.Jean Kilisesi, Kurşunlu Han, Antik Tiyatro, Kadışeh Türbesi, Pazar Camii, Yağhane Camii, Güdük Minare Camii, Yıldırım Bayezid Camii, Şeyh Sinan Camii ve Sarı Saltuk türbesi sayılabilir.

 

C.5 Demirci
Ege Bölgesi'nin İç Batı Anadolu Bölümü’nde yer alır. Doğu ve kuzeydoğusunda Kütahya, kuzeyinde Balıkesir illeri, güneyinde Selendi ve Kula ilçeleri, batısında Gördes ve kısmen Köprübaşı ilçeleri ile çevrilidir.

Kapalı havza durumunda olan ilçe; kuzeydoğuda Kütahya ile Manisa il sınırını oluşturan Demirci ve Simav Dağları'nın Akçakertik (en yüksek yeri 1502 m.) doğuda Demirci Simav Dağları, kuzeyde Türkmen Dağı, batıda Çomaklı Tepesi, güneybatıda Asi Tepe (1527 m.) ve güneydoğuda Yağcı Dağları (1511 m.) ile çevrilidir.

Halkın en önemli geçim kaynağını el ve makine halı imalatı teşkil etmektedir. Köy halkının çoğunluğu geçimini tütün, tarıma dayalı diğer ürünleri üreterek sağlar. Süt inekçiliği ve son yıllarda tavukçuluk faaliyetleri artmıştır. İlçede meyve üretimi de önemli yer tutmaktadır. Üretilen meyvelerin başında elma, kiraz, ayva, antep fıstığı, hünnap, figani efendi eriği ve yayla bağcılığı gelmektedir. İlçe ekonomisine bir diğer katkı ise feldispat madenidir. Mahmutlar, Çanakçı, Söğütçük ve Kovancı köylerinden çıkartılan madenler seramik sanayinde değerlendirmek üzere fabrikaların bulunduğu illere sevk edilmektedir. İcikler Kasabası yakınlarındaki Sidas Harabeleri, Delikliyar ve Fadıllı Mağaraları turistik yerlerin başında gelmektedir.

C.6 Gölmarmara
Ege Bölgesi’nde, Manisa il merkezinin kuzeyinde yer alan ilçenin doğusunda Gördes; batısında Saruhanlı, Ahmetli; kuzeyinde Akhisar; güneyinde Salihli ilçeleri yer almaktadır.


İlçenin hemen güneyinde, 12 km. uzaklıkta, Gördes Çayı'nın suları ile beslenen Marmara Gölü bulunmaktadır. İlçe tarım yönünden Ege Bölgesi'nin en gelişmiş yörelerindendir. Tütün ve pamuk en fazla yetiştirilen ürünlerdir. Son yıllarda bağcılık ve zeytincilik de önemli boyutlara ulaşmıştır. Ayrıca domates, lahana, kavun ve karpuz tarımı da yapılmaktadır. İlçe genelinde yılda iki ürün alınmaktadır.

 

C.7 Gördes
Gördes, doğusunda Demirci ve Köprübaşı, güneyinde Salihli, batısında Akhisar ve kuzeyinde ise Balıkesir iline bağlı Sındırgı ilçeleriyle komşudur.

23 Ocak 1940 tarihinde eski (aşağı) Gördes'te şiddetli bir toprak kayması olmuş, yabancı uzmanlarca yapılan çalışmalar sonucu 1948 yılında bugünkü yerleşim, yeni ilçenin kurulması çalışmalarına başlanmış ve şehir 1948 yılında yeni yerleşim yerine taşınmıştır.

İlçenin en temel ekonomik kaynağı tütüncülüktür. Ancak üretim fazlalığı nedeni ile tütün üretimine kota konulması yüzünden son yıllarda haşhaş dikimi de yapılmaktadır. Anadolu Türk halılarının düğüm tekniğine ad veren Gördes halıcılığı 17. yüzyıldan itibaren yaygınlaşmaya başlayıp, kısa sürede Anadolu'nun ünlü halı merkezlerinden biri haline gelmiştir. Yurt içinde ve yurt dışında bir çok müzede örnekleri bulunan halılar genellikle seccade tipindedir.

 

C.8 Kırkağaç
Kırkağaç Manisa'nın 79 km. kuzeyinde, doğuda Sındırgı, batıda Kınık, güneyde Akhisar ilçeleri ile komşudur.
Kırkağaç l350 yılında Türk Kalbuz aşiretlerinden bir kısım halkın Kırkağaç'ın güney batısındaki yamaca, şimdiki ören mevkiine yerleşmeleri suretiyle kuruldu. Kırk adet çadır halkından ibaret olan aşiret 40 tane ağacın altına yerleştikleri için o günden beri kasabanın adı Kırkağaç olarak kalmıştır. Bir rivayete göre Kırkağaç kasaba halinde l432 yılında kurulmuştur. Önceleri köy, sonraları bucak olan Kırkağaç l86l'de ilçe teşkilatına kavuşmuştur.

Kırkağaç ve Gelembe kasabası ovalarının çok verimli ve her türlü tarıma elverişli olması tarımın gelişmesine neden olmuştur. Bu nedenle ilçe ekonomisinin tamamı tarıma dayanmaktadır. En çok yetiştirilen ürünler kavun, tütün, zeytin, domates, pamuk, üzüm ve baklagillerdir. İlçenin toplam ekilebilir alanı 30.046 hektardır.

İlçede büyük çapta sanayi tesisi yoktur. Ancak çeşitli kapasitelerde zeytinyağı fabrikaları vardır. Bu fabrikalar mevsimlik olarak zeytin toplama dönemlerinde çalışmaktadır. Biri merkezde ikisi kasabalarda olmak üzere 3 adet Tarım Kredi Kooperatifi vardır.

C.9 Köprübaşı
İlçe ve çevresi Hitit, Lidya, Pers, Pergamon, Saruhanoğlu ve Osmanlı egemenliğini yaşamıştır.Yapımına 1954 yılında başlanan Demirköprü Barajı ve Hidroelektrik Santrali’nin yapımı sürecinde Borlu bucağı sakinlerinin bir kısmının 1958 yılında şu andaki ilçenin bulunduğu yere taşınması ile yerleşim başlamıştır. Daha önce Gördes’e bağlı bir bucak iken, 1968 yılında belediye, 1990 yılında da ilçe olmuştur.

Ekonomi, ağırlıklı olarak tarıma dayalıdır. Tütün, tahıl ve palamut üretimi, zeytincilik, meyvecilik, sebzecilik, balıkçılık gelir kaynaklarıdır.

 

C.10 Kula
Kula, Manisa ili merkezine 118 km. uzaklıkta olup, yüzölçümü 960 km2 ve denizden yüksekliği 720 m.’dir. Kuzeyde Demirci ve Selendi, batıda Salihli, güneyde Alaşehir, doğuda Uşak ili ile sınırlandırılmıştır.

İlçenin yer aldığı toprak parçaları üçüncü jeolojik zamanın sonunda meydana gelen faylarla beliren volkanik dağlarla örtülüdür. İlçe genel yapısı itibariyle dağınık bir görünüm vermekle birlikte yer yer küçük ovalara da rastlanmaktadır. İlçenin önemli akarsuyu Gediz Irmağı’dır. İlçenin genel iklimi karasal karakteristiği göstermektedir.

İlçenin en önemli turizm varlığını Osmanlı döneminden kalma tarihi eserler oluşturmaktadır. Bunlardan en önemlileri arasında; 800 dolayındaki sit alanı içerisinde bulunan eski evler, Kurşunlu Camii, Çarşı Hamamı, Kilise kalıntıları, mahalle çeşmeleri, ilçeye 13 km. mesafede bulunan tamamen doğal şartlarla oluşmuş peri bacaları, Roma döneminden kalma ilçenin 19 km. kuzeybatısında yer alan 59 derece sıcaklıktaki Emir Kaplıcaları, Emre köyünde bulunan Tabduk ve Yunus Emre türbeleri sayılabilir.

Kula, sivil Osmanlı mimarisinin özelliklerini taşıyan genellikle 18. ve 19. yüzyıl yapısı evleriyle ünlü, görülmeye değer açık hava müzesi gibidir. Türünün özgün örneklerini oluşturan, dar sokaklar boyunca sıralanmış evlerde, ağırlıklı olarak ahşap malzeme kullanılmıştır. Daha çok iki katlı, cumbalı ve saçakları süslemeli olan evlerin hepsinde, yüksek duvarlarla sokaktan ayrılmış birer avlu bulunur. Zemin katta mutfak, kiler, ahır gibi mekanlar yer alır. Fırın ve tuvalet genelde avludadır. Evlerin üst katlarındaki odalardan bir ya da iki tanesi baş oda olarak ayrılmıştır. Kapı, pencere, zemin, tavan ve davlumbaz gibi ahşap unsurlarda zarif süslemeler kullanılmıştır.

Yedinci Cumhırbaşkanı Kenan Evren’in doğduğu ev Kültür Bakanlığı’nca aslına uygun olarak restore edilerek gerekli iç düzenlemeler yapılmış ve 1985 yılında da ziyaretçilere açılmıştır.

 

C.11 Salihli
Manisa'ya 74 km. uzaklıkta yer alan ilçenin batısında Turgutlu, kuzeybatısında Akhisar, kuzeyinde Gördes, kuzeydoğusunda Demirci, doğusunda Kula, güneydoğusunda Alaşehir ve güneyinde Ödemiş bulunmaktadır. Salihli, güneyinde Bozdağlar Silsilesi, (2.157 m.) kuzeyinde Gediz Ovası ile kaplı olup, ovanın kuzeyinde Dibek Dağları (1.120 m.), kuzeydoğusunda Üşümüş Dağları (1.085 m.) bulunmaktadır. Salihli’nin denizden yüksekliği 125 m. olup, yüzölçümü 1.302 km2’ dir. Gediz Nehri üzerinde Demir Köprü Barajı bulunur. Barajdan sulama, taşkından korunma, enerji ve balıkçılık yönünden faydalanılmaktadır.

Salihli Belediyesi 1879 yılında kurulmuştur. Salihli'ye bağlı Adala, Durasıllı, Mersinli, Poyraz, Gökeyüp, Sart, Taytan olmak üzere 8 kasaba ile 73 köy bulunmaktadır.

Salihli’de ekonomi; tarım, toprak sanayi, deri ve ticarete dayalı olup, coğrafi konumu nedeniyle çevre ilçelerin ticari merkezi haline gelmiştir. Tarım ürünü olarak çekirdeksiz kuru üzüm, pamuk, zeytin, meyve, sebze, tahıl, tütün ve çeşitli ağaç fidanı yetiştirilmektedir. Salihli'de özel sektöre ait 30 adet tuğla-kiremit, 2 adet hayvan yemi, 1 adet basınçlı kaplar ve 1 adet zımpara taşı fabrikası ile 1 adet mermer fabrikası, 3 adet un, 2 adet zeytinyağı, 1 adet salça ve konserve, 1 adet tuz ve 15 adet çırçır fabrikası faaliyet göstermektedir .

Adala (şeftali ve kültür), Durasıllı (Mesir-Nevruz), Taytan (üzüm ve kültür), Sart (Hıdrellez) Şenlikleriyle; Çökelek Köyü Deve Güreşleri, Çavlu Köyü Pehlivan Güreşleriyle de kültürel alanda adını duyurmuştur.

Lidya, Roma, Bizans, Osmanlı dönemlerinde önemli bir şehir merkezi olan Sart’ta dünyada ilk altın para basılmıştır. Helenistik devirden kalma Artemis’te ilk bankacılık faaliyetleri başlatılmıştır.

Salihli’de kültür varlıkları olarak Sart Harabeleri, Bintepeler tümülüs Kral Mezarları, Demirköprü Barajı çevresinde Divlit Tepeler’de volkanik kraterdeki ayak izleri, Adala Kasabası yakınındaki Kız Köprüsü en önemli eserler olarak bilinir. Salihli ve çevresindeki turistik yerlere gelince Kurşunlu ve Çamur Termal Tesisleri, Allahdiyen Köyü, Marmara Gölü, Demirköprü Barajı, Bizim Ev Tesisleri önemli mekanlar arasında yer alır.

 

C.12 Sarıgöl
Sarıgöl Manisa ilinin güneydoğusunda Gediz Ovası’nın son bölümünde Manisa-Denizli karayolunun üzerinde bulunur. İlçenin eski adının İnegöl olduğu bilinmektedir. İlçe Manisa'nın hatta Ege Bölgesi’nin en eski yerleşim yerlerinden biridir. Kesin olarak tarihi bilinmese de bulunan tarihi kalıntılar ve kitabeler Sarıgöl'ün Lidyalılar ve İyonluların egemenliğinde kaldığını göstermektedir.

Arazi genelde ovalık olup, yerleşim yerleri verimli ovaların üzerine kurulmuştur. Ovayı Buldan (Derbent) Barajı ve Avşar barajı sulamaktadır. Doğal bitki örtüsü; dağlık alanlarda çalı, meşe, yabani palamut ve çam; ovalık alanlarda ise kavak, söğüt, dut gibi ağaçlardır. Yüksek kesimlerde kestane, ceviz gibi ağaçlar bulunur. Orman bakımından zengindir.

Sarıgöl’de en çok üzüm ve tütün yetiştirilmektedir. Sarıgöl, adını dünyaca ünlü sofralık çekirdeksiz Sultaniye üzümü ile duyurmaktadır. 65.000 dekar alanda profesyonel anlamda bağcılık yapılmaktadır.

İlçede 2 motorlu dokuma ile 2500 kadar el tezgahı bulunmaktadır. Tezgahlarda yöresel kilim,el havluları, yatak yorgan ve peştamal dokunmaktadır. Kilimler başta ABD, İngiltere, Almanya olmak üzere dünyanın bir çok ülkesinde aranan ürünlerdir. Ayrıca çok tutulan ve sazla yapılan hasırcılık çok yaygındır.

 

C.13 Saruhanlı
İlçe, düz ve verimli bir arazi olan Gediz Ovası üzerinde yer alır. Yüz ölçümü 890 km2’dir. Kuzeydoğu ve doğusunda Akhisar, Gölmarmara; kuzeybatısında Kınık; güneyinde Turgutlu, Ahmetli; güneybatısında Manisa ile sınırlıdır.

Verimli topraklara sahip olması, kısa zamanda nüfusun artışını sağlamıştır. 1945 yılında Bucak Teşkilatı, 1953 yılında bugün Yılmaz Mahallesi diye anılan ve o tarihte 100 haneli bir köy olan Yılmaz Köyü ile birleştikten sonra Belediye Teşkilatı kurulmuştur. 1 Nisan 1959 tarihinde çıkarılan 7033 Sayılı Kanunla Saruhanlı merkez olmak üzere, ilçe merkezi haline gelmiştir.

İzmir-İstanbul Devlet Karayolu ilçe topraklarını ikiye böler. Ayrıca Devlet Demiryolları'nın İzmir-Bandırma, İzmir-Ankara hattı ilçe merkezinden geçmektedir.

İlçeye bağlı 13 kasaba ve 29 köy vardır. Alibeyli, Büyükbelen, Dilek, Gökçeköy, Gümülceli, Hacırahmanlı, Halitpaşa, İshakçelebi, Koldere, Kumkuyucak, Mütevelli, Nuriye, Paşaköy kasabaları ve Merkez Saruhanlı Belediyesi olmak üzere 14 belediye ile Türkiye'de en çok belediyesi olan ilçelerden biridir.

İlçe, Gediz Ovası’nda yer alan önemli bir tarım merkezidir. Son yıllarda tarıma dayalı sanayi kollarında önemli gelişmeler vardır.

 

C.14 Selendi
İzmir-Ankara karayolunun Kula-Uşak hattı arasında 16 km. içeride yer alır. İlçe merkezine bağlı 44 köyü vardır. Köylerin çoğunluğu dağınıktır. İlçenin çevresi dağ ve tepelerle çevrili olup, çöküntü havzasına kurulmuştur. İlçenin içinden Gediz Nehri’nin en büyük kolu olan Selendi Çayı geçmektedir. İl merkezine uzaklığı 167 km.’ dir. Arazi genellikle dağlık, vadilik ve kısmen de ovalıktır. Selendi, 1 Haziran 1954 yılında ilçe olmuştur.

Halkın geçim kaynağı genellikle tütüncülük, hayvancılık, kısmen de meyveciliktir. Buğday, arpa, haşhaş gibi ürünler de ekilmektedir. Son yıllarda ilçede meyvecilik alanında büyük atılım yapılmaktadır. Halen bazı köylerde yurtdışı bağlantılı ihraç kiraz üretimi yapılmaktadır. Önümüzdeki birkaç yıl içinde meyvecilikten ilçe ekonomisine büyük katkı sağlanacaktır. Her yıl düzenli olarak Pınarlar Köyü’nde kiraz festivali yapılmaktadır

İlçede Yörük kültürünün simgesi olan “kertme kilimleri” ve dokuma halıcılığı ünlüdür.

 

C.15 Soma
Manisa’nın kuzeyinde, Bakırçay Vadisi içinde yer alan ilçenin güneyinde Yunt Dağları, kuzeyinde Kozak Marda kütlesinin uzantıları yer alır.

Soma ve dolayları tarihi dönemlerde bir çok uygarlığa sahne olmuştur. Çevrede Hitit, Lidya, İran, Mekodonya, Bergama Krallığı ile Roma ve Bizanslıların egemenliklerinin izlerine rastlanılmaktadır.

Soma, Türkiye'nin en kaliteli linyit kömürüne sahip ilçesidir. Rezerv bakımından da Elbistan'dan sonra ikinci sırayı teşkil etmektedir.

Tarihi önemi olan Darkale (Tarhala) Köyü, Menteşe Köyü Kaplıcası, Sevişler Barajı turizm açısından önemli yerlerdir.

 

C.16 Turgutlu
Turgutlu; doğusunda Ahmetli, batısında Manisa, Kemalpaşa, kuzeyinde Saruhanlı, güneyinde Ödemiş ve Bayındır ilçeleri ile çevrilidir. Ege Denizi’nin 55 km. doğusunda yer alır.

Saruhanoğulları döneminde, bölgede Turudlu adıyla bir yerleşimin oluşturulduğu ihtimali yüksektir. Turgutlu, Turudlu adlı bir Türkmen cemaati tarafından oluşturulmuş ve Osmanlı döneminde hızla gelişmiştir. Tanzimat’ın ilanından sonra, “Kasaba-i Turgutlu” kaza haline getirildi. 29 Mayıs 1919’da Yunan işgaline uğramış, 7 Eylül 1922 tarihinde işgalden kurtarılmıştır.

Turgutlu, Manisa İli olarak ilçe sıralamasında 3.büyük ilçedir. Mülki idarede birinci sınıf ilçe olan Turgutlu'ya bağlı, merkezle birlikte 3 belediye, 37 köy vardır. Turgutlu ilçe merkezi ve köylerinde, değişik yerlerden gelen aileler iç içe yaşamaktadır. Gerek sanayileşme sonucu, gerekse tarım işçiliği nedeniyle ilçeye gelen işçilerin geri dönmemeleri sonucunda her geçen gün ilçe merkezinin nüfusu artmaktadır.

İlçede tarıma ve toprak sanayine dayalı ekonomik bir yapı mevcuttur. İlçenin % 54'ünde tarım yapılmaktadır. Turgutlu'da Gediz Havzası’nın verimli topraklarının bulunması ve Akdeniz ikliminin olumlu etkileri sayesinde polikültür tarım yapılmaktadır. Çekirdeksiz üzüm, pamuk, tütün, domates, buğday, kiraz, şeftali, erik ve zeytin, ziraatı yapılan başlıca ürünlerdir. Sofralık üzüm üretimi önem kazandığından yayla bağcılığı gelişmektedir. Pamuk tarımı Gediz Havzası’nda yapılmaktadır. Tütün, kırsal kesimin geçim kaynağıdır. Kapari, kekik gibi alternatif bitkiler ekimi tanıtılmaktadır. Hububat; kırsal alanlarda tütün, taban arazilerde pamukla dönüşüme girmektedir. Arpa üretimi, hayvanların yeşil ot ihtiyacını karşılamak için yapılmaktadır. Meyvecilikte şeftali, kiraz, erik ve incir üretimi önemlidir. Kiraz ve incir ihraç edilmektedir.

Turgutlu tuğla ve konserve sanayi alanında gelişmiş bir ilçedir. Ülkemiz tuğla ihtiyacının önemli bir bölümü buradaki fabrikalar tarafından karşılanmaktadır.

İlçedeki en önemli turistik tesis Urganlı Kaplıcaları’dır.

 

<geri          ileri>