TURİZM
a. Kybele (Bereket Tanrıçası)
b. Niobe (Ağlayan Kaya)
c. Sardes (Sart)
d. Aigai (Nemrutkale)
e. Thyatira (Akhisar)
f. Bintepeler (Lidya Kral Mezarları)
g. Philadelphia (Alaşehir)
h. Spil
ı. Manisa Kalesi
i. Sağlık Turizmi Merkezleri
i.1 Kurşunlu Kaplıcaları
i.2 Urganlı Kaplıcaları
i.3 Emir Kaplıcaları
i.4 Saraycık Kaplıcaları
i.5 Sart Kaplıcaları
i.6 Hisar Kaplıcaları
i.7 Menteşe Kaplıcaları
i.8 Alaşehir Ilıcası
a.Kybele (Bereket Tanrıçası)
Farklı ülke ve farklı kültürlerde
değişik adlarla anılan Kybele uluslar arası özelliğe sahip Anadolu kökenli bir
tanrıçadır. Manisa-Turgutlu yolu üzerinde, Manisa'ya yaklaşık 7 km. uzaklıktaki
Akpınar mevkiinde, Spil Dağı'nın kuzey eteklerindeki kayalara oyulmuş bir
kabartma bulunmaktadır. Yeryüzündeki tüm canlıların anası olduğuna inanılan
tanrıça Kybele’ye ait kabartma, yoldan 10-12 m. kadar yüksekliktedir. Rölyefte
bulunan hiyeroglif izlerinin Hitit karakteri taşıması nedeniyle Hitit döneminde
yapıldığı tahmin edilmektedir.
b.
Niobe (Ağlayan Kaya)
Spil Dağı,
ilkçağ Anadolu’sunun efsanevi kralı Tantalos ve ailesini konu alan birçok öyküye
konu olmuştur. Tantalos’un kızı Niobe’nin trajik hikayesi bu efsanelerin en çok
bilinenidir.
Niobe’nin yedisi kız, yedisi erkek 14 çocuğu vardı. Kendini çok beğeniyor ve daha fazla çocuğu olduğu için tanrıça Leto'dan daha çok saygı görmesi gerektiğini söylüyordu. Leto bunları duyunca çok üzüldü. Çocukları Artemis ve Apollon'u yanına çağırarak durumu anlattığında iki kardeş Niobe'ye hak ettiği cezayı vermek için derhal harekete geçtiler.
Apollon, Niobe’nin yedi oğlunu
Kitheron Dağı’nda görünmez okları ile öldürdü. Haber duyulunca kız kardeşler,
kardeşlerinin ölülerinin bulunduğu dağa koştular. Oraya ulaşana kadar gece
olmuştu. Karanlıkla birlikte Artemis de gök yüzünde parlamaya başladı. Annesini
üzen kadının kızlarını görünmez okları ile avladı. Tam dokuz gün hiç kimse dağa
çıkıp cenazeleri almaya cesaret edemedi. Bu yüzden cenaze törenleri de
yapılamadı. Niobe çocuklarının başına gelen bu felaketten dolayı günlerce
ağladı. Acısı öyle büyüktü ki çocuklarının öldükleri dağa çıkıp Zeus'tan
kendisini kayaya çevirmesini istedi ve Zeus da bu acılı annenin isteğini yerine
getirip onu çocuklarının cenazesinin başında kayaya çevirdi. Niobe’nin acısı
buna rağmen devam etmiş ve kayadan gözyaşları süzülmüştür.
Çaybaşı mevkiinde ve antik çağdan bu yana öyküsü dilden dile aktarılarak
günümüze kadar gelen bu kaya, yakından bakıldığında doğal bir taş, biraz
ilerideki dere kenarından bakıldığında ise kadın başı şeklinde görünmektedir.
c. Sart
Harabeleri
Salihli yakınlarında, bugünkü
İzmir-Ankara yolu üzerinde, Manisa'ya yaklaşık 62. km uzaklıkta bulunan Sart,
antik çağda Lidya Krallığı’nın başkenti olması ve tarihte ilk altın paranın
basıldığı yer olmasıyla ün yapmıştır. Sart; M.Ö. VI. ve VII. yüzyıllarda,
ekonomik ve politik açıdan büyük güce sahipti. Lidyalılar servetlerinin önemli
bir kısmını, şimdi Sart Çayı adıyla anılan Paktolos nehri civarındaki altın
madenlerini işleterek elde etmişlerdir. Kral Midas da her dokunduğu şeyi altına
çevirme özelliğinden bu nehirde yıkanarak kurtulmuştur.
Sart Ören Yeri, Hıristiyanlığın ilk çağlarına ait Ege Bölgesi’nde bulunan yedi
kiliseden Sart Kilisesi’nin bulunduğu yer olarak da yoğun bir biçimde ziyaret
edilmektedir.
Yine Sart ören yerinde İzmir-Ankara yolunun kuzey kenarında bulunan Sinagog,
türünün Anadolu'daki en eski örneklerinden biri olması ve M.S. III. yüzyılda,
Sart'ta bir Musevi cemaatinin varlığına işaret etmesi bakımından önemlidir.
d.
Aigai (Nemrutkale)
Manisa merkeze
bağlı Köseler Köyü sınırları içinde bulunan Aigai, Herodot'un bahsettiği on iki
Aiol kentinden biridir. Henüz kazı yapılmamış olmasına rağmen, tarihinin Bergama
Krallığı dönemine kadar indiği ve Roma döneminde önemli bir ticaret merkezi
olduğu kalıntılarından anlaşılmaktadır. Kenti çevreleyen surların bir kısmı
ayaktadır. Agora, tiyatro, stadyum, meclis binası ile tapınak kalıntıları
belirgin durumdadır.
e.
Thyatira (Akhisar)
Bugünkü Akhisar
ilçesinin bulunduğu alanda ilk yerleşim izleri M.Ö. 3000 yıllarına inmektedir.
Muhtemelen Lidya döneminde kurulmuş olan Thyatira, Antioküs’ün yenilgiye
uğramasından sonra Selevküsler’in eline geçmiş ve Bergama Krallığı’nın bir
parçası olmuştur.
Roma egemenliği sırasında Hıristiyanlık burada hızla yayılmıştır. Mevcut
kalıntıların yanı sıra, Hıristiyanlığın ilk çağlarına ait Ege Bölgesi’nde
bulunan yedi kiliseden Thyatira Kilisesi’nin bulunduğu yer olarak inanç turizmi
kapsamında da ziyaret edilen ören yerlerindendir. Günümüzde Akhisar şehir
merkezinde bulunan, antik Thyatira’ya ait bazı kalıntıları görmek mümkündür.
f.Bintepeler
(Lidya Kral Mezarları)
Salihli-Akhisar
yolunun güneyinde, Gediz Ovası’nın kenarında sayıları 90’a yakın tümülüs
bulunur. Bunlar Lidya kralları ile krallığa hizmet veren devlet önde
gelenlerinin mezarlarıdır. Bu tümülüslerden en önemlileri Kral Alyettes ile
Gyeges’e ait oldukları ileri sürülen mezarlardır.
g. Philadelphia (Alaşehir)
Alaşehir'in üzerine kurulu olduğu antik Philadelphia kentinin akropolü durumunda
olan Toptepe düzlüğünde bulunan tapınak kalıntıları, Toptepe'nin kuzey
eteklerinde bulunan tiyatro, Bizans döneminde yapılmış olan surlar ve doğu
kapısı ile M.S. VI. yüzyıla ait St. Jean Kilisesi en önemli eserlerdir.
Havarilerden loannes adına yapılan St. Jean Kilisesi, Ege Bölgesi’ndeki
Hıristiyanlığın ilk çağlarına ait 7 kiliseden birisidir. İncil'in vahiy
bölümünde adı geçen ve kendilerine mesaj gönderilen Yedi Kilise (Smyrna,
Pergamon, Thyatira, Sardes, Philadelphia, Laodicia ve Ephesus) Hıristiyanlığın
ilk kiliseleri olarak kabul edilir. Hepsi de Anadolu'da olan bu kiliselerin üç
tanesi (Sardes, Philadelphia ve Thyatira) Manisa ili sınırları içinde bulunmakta
ve inanç turizmi kapsamında ziyaret edilmektedir. Buradaki kilise sözcüğü kilise
binasından ziyade cemaat anlamındadır.
h. Spil
Mitolojiye
dayanan “Spil Dağı” isminin, nerden geldiği konusunda iki farklı görüş
bulunmaktadır. Bunlardan ilki zaman tanrısı Kronos'un karısı bereket tanrıçası,
Kybele (Sipylena)'dir. Bir diğer kaynağa göre ise Frigya Kralı Menos 'un kızı
Spilos bu dağa atılarak vahşi hayvanlar tarafından büyütülmüş, bu nedenle dağa
Spilos adı verilmiştir.
Spil Dağı jeolojik yapısı, dere yatakları, kanyonları, dolin gölleri, mağaralarının yanı sıra, zengin bitki örtüsü ile de dikkatleri çeker. 600 metreye kadar kızılçam daha sonra karaçam, saçlı meşe ağaçları, çınar, funda, defne, mersin, berberis, eğrelti, şakayık, glayöl, menekşe, gelincik ve papatyalarla kaplı bölge, mesir macununun hazırlanmasında kullanılan yetmiş çeşit şifalı bitkinin yetişmesine de imkan vermektedir.
Bölgede yapılan tespitlerde tilki, tavşan, domuz, sansar, sincap, kınalı, çil kekliği, akbaba kartal, atmaca, geyik, halkalı sülün ve yılkı atlarına rastlanmaktadır. Bölgeye ve Manisa’ya oranla daha serin bir havaya sahip olan Spil Dağı; yaz aylarında serin ve tertemiz havasıyla, doğayla iç içe bir gün geçirmek için oldukça idealdir.
Spil Dağı yolu üzerinde bulunan ahşap teras ve kamelyalar, piknikçiler veya mola vermek için uygun seyir mekanlarıdır. Merdivencik'ten, 41 km. uzaklıktaki İzmir Körfezi'ni de görmek mümkündür. Etrafı fidanlarla çevrili göleti geçtikten sonra 1200 metrede "At Alanı Mevkii” yer alır. Ağaçlar arasındaki piknik, kamp ve dinlenme yerinde kafeterya, konaklama tesisi, çocuk parkı ve spor sahaları bulunmaktadır.
I. Manisa Kalesi
Manisa’nın 1 km. güneyinde, 450 m.
yükseklikte kurulmuştur. İlk kaleyi Magnetler, sonra Bizans İmparatoru Üçüncü
İonnes Dukas Batatles 1222’de yaptırmıştır. Kale iç ve dış kale olarak ayrılır.
Kaledeki câmiyi, Fâtih Sultan Mehmed Han yaptırmıştır. Fâtih, İstanbul’un fethi
fikri plânlarını Manisa’da hazırlamıştır. Kale yıkık durumdadır. Kale duvarları
kat kat yükselir.
Dış Kale
Dış kalenin yapım tarihi kesinlikle bilinmemekle birlikte plan özellikleri
nedeniyle1. Laskaris Theodoras (1204-1222) dönemine tarihlenmektedir. Çevresi
4.5 km. olan ve 13 kule ile tahkim edilen dış kalenin Evliya Çelebi
Seyahatnamesi’nden öğrenilen 7 kapısından bugüne, iki kapıya ait kalıntılar
ulaşmıştır.
İç Kale
Şehre 3 km. mesafede olan iç kale III. Ionnas Batatses (1222-1254) döneminde
inşa edilmiştir. Beşgen bir plana sahip olduğu için Sandık Kale adı verilen
surlar yedi kule ile tahkim edilmiştir.
Sağlık Turizmi Merkezleri
i.1
Kurşunlu Kaplıcaları
Kurşunlu
Kaplıcaları’na İzmir-Ankara karayolu’ndan ayrılan 2 km.’ lik asfalt bir yolla
ulaşılmaktadır. Kurşunlu Kaplıcaları’nda, bikarbonatlı, sülfatlı, kalsiyumlu,
kükürtlü, hidrojenli ve karbondioksitli bileşime sahip, ph değeri 5.8 olan
kaplıca sularının sıcaklığı 52 C ile 96 C arasında değişmektedir. Kaplıcalardan
romatizma, lumbago, siyatik, cilt hastalıkları, solunum yolu ve kadın
hastalıkları ile kırık-çıkık, eklem ve kireçlenme rahatsızlıklarında
yararlanılmaktadır.
i.2
Urganlı Kaplıcaları
Manisa’ya 54 km.
uzaklıktaki Urganlı Kaplıcaları, Turgutlu-Ahmetli ilçesi sınırı yakınlarındaki
Cambazlı Köyü civarındadır. Kaplıcadan çıkan suyun ph değeri 6.3-6.7, sıcaklığı
ise 50 C-70 C arasındadır Kaplıcadan romatizma, egzama, siyatik, hemoroit,
kireçlenme, kırık çıkık, cilt ve kadın hastalıklarında, içmece olarak da mide,
barsak ve böbrek rahatsızlıklarında yararlanılmaktadır.
i.3 Emir
Kaplıcaları
Kula-Selendi
yolu üzerindeki, Kula’ya bağlı Şehitoğlu Köyü sınırları içinde bulunan Emir
Hamamları Kula’ya 30 km., il merkezine 144 km. uzaklıktadır. Su sıcaklığı 50
C-59 C arasında değişmektedir. Sodyum, bikarbonatlı, karbondioksitli sulardan
kaplıca olarak romatizma, siyatik, kırık-çıkık, cilt ve kadın hastalıklarında,
içmece olarak da sindirim sistemi ve karaciğer üzerindeki olumlu etkilerden
yararlanılmaktadır.
i.4
Saraycık Kaplıcaları
Demirci ilçesi
Borlu bucağına bağlı Saraycık Köyü sınırları içindedir. Manisa’ya 124 km.
uzaklıkta bulunmaktadır. Kaynak yakınında geç Roma dönemine tarihlenen hamam
kalıntıları bulunmaktadır. Sıcaklığı 45 C olan sulardan romatizma, siyatik,
kireçlenme, cilt ve kadın hastalıklarında faydalanılmaktadır.
i.5 Sart
Kaplıcaları
Manisa’ya 68
km., Salihli’ye 11 km. uzaklıkta bulunan kaplıcalara, Sart-Ödemiş yolu üzerinden
ulaşılmaktadır. Sodyum, bikarbonat, kalsiyum ve sülfür içeren, 52 C sıcaklıktaki
suyun ph değeri 6’dır. Romatizma, nevralji, cilt ve kadın hastalıklarında
yararlanılmaktadır.
i.6 Hisar Kaplıcaları
Manisa’ya 181 km. uzaklıkta bulunan kaplıcalardan, romatizma ve metabolizma
rahatsızlıklarında banyo olarak, mide ve barsak rahatsızlıklarında ise içme kürü
olarak yararlanılmaktadır.
i.7
Menteşe Kaplıcaları
Manisa’ya 115
km. uzaklıkta yer alır. Sodyum, kalsiyum içeren bikarbonatlı sülfatlı suların
sıcaklığı 85 C’ ye ulaşmakta, romatizma, siyatik, nevralji ve kadın
hastalıklarında banyo olarak kullanılmaktadır.
i.8 Alaşehir Ilıcası
Bozdağ’dan inen ve Alaşehir ilçesinin doğusundan geçen çayın karşı yakasında
ılıca suyunun sıcaklığı 26 C’ dir. İl merkezine uzaklığı 122 km. olan ılıca,
zihinsel ve bedensel yorgunlukların giderilmesinde banyo olarak
kullanılmaktadır.