b. Folklorik Yapı

 b.1 Doğum
Manisa ve yöresinde doğumla ilgili çeşitli inanış ve uygulamalar bulunmaktadır. Örneğin hamilelik süresince bazı yiyeceklerin yenmesi ve ayı- maymun gibi hayvanlara bakılması hoş değildir. Tatlı ayva, üzüm gibi bazı gıdalar bolca yedirilir. Çocuğun doğumundan sonra, büyüdüğünde hangi mesleğe sahip olması isteniyorsa göbeği, o mesleği sembolize eden yere gömülür (Okul bahçesi gibi). Doğumun yedinci günü loğusa mevlidi okunur, kırkıncı günü çocuk kırklanır. Bu işlem kırk adet taş ve altın batırılmış su ile yapılır. Çocuğun ilk dişi çıktığında diğer dişlerin çabuk çıkması için diş buğdayı kaynatılarak buğdayın üzerine ayna, makas ve bıçak konur. Çocuğun; aynayı alırsa istikbali parlak, makası alırsa sanatkar, bıçağı alırsa çok cesur olacağına inanılır. Çocuğu nazardan korumak için nazarlık takılır, mavi elbise giydirilir.

 

b.2 Sünnet Töreni
Sünnetle birlikte çocuğun yetişkin bir erkek olacağına inanılır. Bir gece önce kına gecesi yapılarak çocuğun eline kına yakılır. Ertesi günü lokma yapılarak davetlilere ikram edilir. Sünnet çocuğu süslü bir at ya da arabaya bindirilerek konvoya çıkar ve aynı anda mevlit okunmaya başlar. Konvoy dönüşü çocuk attan inerken babası tarafından bir gayr-i menkul bağışlanır. Çocuğa harmandalı ve çiftetelli oynatılarak, takı takılır ve ardından sünnet işlemine geçilir.

 

b.3 Evlenme
Türkiye’nin diğer yerlerinde olduğu gibi evlilik, Manisa’da da çok önemsenen, çeşitli dini tören ve inanışların toplandığı bir dönemdir.
İstenecek kızın evine iki kez görücü bir kez de dünürcü olarak gidilir. Kız istemeden sonra “söz kesmeye” gidilir. Nişan genellikle aileler arasında ve kız evinde yapılır. Kız ve erkeğe, kırmızı kurdele ile bağlanmış nişan yüzükleri aile büyükleri tarafından takılır ve kurdele kesilir.
Düğünün iki dini bayram arasında olmamasına dikkat edilir. Düğünden bir hafta önce kız evine içinde gelin için alınan eşyalar bulunan düğün selesi gönderilir. Kız evi de oğlan evine dürü bohçası gönderir.
Düğünden bir hafta önce Cuma günü damadın sağdıçları ve yakın arkadaşları tarafından kız evinden çeyiz almaya gidilir. Sağdıç hapsedilerek ya da sandığın üzerine oturtularak, makul bir hediye ya da para almadıkça bırakılmaz. Kız evinde yapılan kına gecesine kadınlar davet edilir. Bu esnada oğlan evinde de mevlit okunur. Konuklara şeker, sigara ve kahve ikram edilir.Düğün sofrasının değişmez dört yemeği; pirinç çorbası, etli nohut, pirinç pilavı, zerde veya irmik helvasıdır.
Öğleden sonra gelin almaya gidilir. Gelin için babası, amcası veya ağabeyi tarafından “kuşak merasimi” yapılır. Gelin arabadan inince başının üzerinden buğday, leblebi şekeri ve bozuk para saçılır. Buğday ile evin bereketli, şeker ile geçimlerinin tatlı, para ile ömürlerinin refah içinde geçmesi temenni edilir. Oğlan evine gelen gelinin kucağına gürbüz bir erkek çocuğu verilir. Gelin ve damada şerbet ikram edilir, içinde bir yudum bırakılmış şerbetten daha sonra evlenmemiş kızlara içirilir.
Dini nikah gizli kıyılır. Düğünden sonra damadın sağdıçları damadı alarak hamam giderler. Daha sonra ise kız evine el öpmeye gidilir. Kahvaltının ardından kayınpeder damada altın saat ve yüzük hediye eder, sağdıçlara da gömlek, kravat vs. hediye edilir.
Düğünden sonraki günün ilk cuması, Cuma namazından sonra “gelin görmesi” yapılır. Gelen yakınlar gelini görmüş ve tanışmış olur, akşama kadar eğlenilir.


b.4 Ölüm
Doğum ve evlilikte olduğu gibi ölümle ilgili de birçok adet ve inanç bulunmaktadır. Cenaze sonrasında taziye için gelenlere ikramda bulunulmaz, ayakkabıları çevrilmez, kadınların başörtüleri alınmaz. Ziyarete gelenler doğruca kendi evlerine gitmezler başka yerlere de uğrarlar. Ölümün üçüncü günü irmik helvası, yedinci günü lokma dağıtılır. Kadınlar tarafından yetmiş bin Kelime-i Tevhit çekilir.


b.5 Bayram ve Kandiller/Ramazan Etkinlikleri
Dini Bayram ve kandiller renkli bir şekilde kutlanır. Özellikle Regaib Kandili “Fetih Hatırası” olarak kutlanmaktadır. Akşam namazından çıkınca silahlar, havai fişekler, maytaplar atılır, fener ve mumlar yakılır. Kandilden bir hafta önce tüm şekercilerde, kandil helvası satılmaya başlar.
Ramazan ayında şehirde yardımlaşma havası eser ve gelenekler yeniden canlanır. Şehrin büyük meydanında halka açık, tüm Manisalıların davetli olduğu iftar yemekleri verilir. Tulumbacılar, macuncular ve pamuk helva satıcıları sokakları süsler, geçmişteki çocukluk günleri tekrar yaşanır.
Manisa Belediyesi ve Manisa’yı Mesir’i Tanıtma ve Turizm Derneği’nin ortak çalışmasıyla, İbiş’ten Karagöz’e, Meddah’tan Arap Bacı’ya, ateş yutan adamdan, sihirbaza eski Ramazan eğlenceleri yeniden hayat bulur. Halkın ilgisi ve katılımıyla gerçekleşen gösteri ve konserlerle Ramazan etkinlikleri daha da renklenir.


b.6 Türbe Ziyaretleri
Türbeler yüz yıllar boyunca halk tarafından saygı görmüş ve çeşitli isteklerine ulaşmak için birer vesile olarak kabul edilmiştir.


b.7 Hıdrellez
6 Mayıs’ta Hıdrellez kutlanır. Bir gün önce kadınlar Hacet Dede’ye giderek dilekte bulunur. Hava kararınca sokaklarda ateş yakılır. Bir dilek tutularak üzerinden atlanır.Evlerin kapıları güller, yeşilliklerle süslenir. Kadınlar başlarına gül takarlar. Bunun amacı tüm yılın gülerek geçmesidir. Sadece bugüne özgü “Kulir” adı verilen susamlı çörekler pişirilir.